Thursday, July 31, 2008

Meyvali Tartoletler

Bu hazir tart kaliplarini ilk defa denedim, tatlari guzel ama kalibindan cikarmaya calisirsaniz dagiliyorlar, busbeeple kalibinin icinden yemek gerekiyor. Muhallebi icin de klasik sakizli muhallebi tarifimi biraz degistirerek yaptim.

Sakizli muhallebiyi bir litre sute bir br. un, 2 br. seker, iki parca dovulmus damla sakizi ile yapiyorum, ama bu muhallebinin daha sivi olmasini istedigim icin, seker ve unu birer parmak az koydum, kivami cok iyi oldu. Uzeri icinde tavaya biraz seker, cok az su koyup fokur fokur kaynamaya baslayinca dogradigim seftalileri ilave edip tarcin ekledim, suyunu cekene dek 5-10 dk. karistirdim. Iliyinca muhallebilerin uzerine ekledim, cilek ve muzlari da tavada kalan cok az sosla soyle bir karistirip (kararmalarini belki onlerim diye ) uzerlerine koydum, arkadaslarim cok begendiler, deneyenlere simdiden afiyet olsun...

Tatlinin yaninda misafirlerime yaptiklarim, susamli kurabiye, gene evde kalan malzemelerle uydurdugum ama arkadaslarin cok begendikleri, benimde favorim olan yulafli kurabiyeler, siyah fasulye salatasi ve sarma, yaninda da hos sohbet...

Siyah fasulyeniz varsa bu cok hos rengarenk salatayi tavsiye ederim, hasladigimiz siyah fasulyeye, dogradimiz mor sogan, konserve misir, dogranmis kirmizi biber, yesil biber, maydonoz ilave ediyoruz (ben az domates de ekledim) Sos olarak zeytinyagi, sirke, limon suyu ve az kimyonu ile tuzu ilave edip karistiriyoruz.

Saturday, July 26, 2008

Peygamberimiz Cocuklara Nasil Davranirdi?

Peygamberimiz namaz kiliyordu.
Secdede cok uzun kaldi.Sahabiler merka etmisti.Acaba ne olmusut, yoksa vahiy mi gelmisti?

Bunu merak edenlerden birisi de Sedda Bin Had'di. Dayanamadi... Basini kaldirip bakti.

Gordugu ilginc geldi ona.. Hasan ve Huseyin, peygamberimizin sirtina cikmislardi.

Peygamberimiz namazini bitirdi.Sedda gibi secdede nicin uzun kaldigini merak`eden sahabilerine, meraklarini giderici aciklamayi yapti:

"Ogullarim sirtima binmisti. Acele edip oyunlarini bozmak istemedim."

Bu davranis, Peygamberimizin sabrina ve torunlarina olan sevgisine verilebilir.
Hepside dogrudur, fakat birde cocuk psikolojisi vardir bu olayda... Bu bir derstir bizlere....

Herseyin en dogru ve en guzel ornegi Rasulallah, Allah'a en yakin oldugu secde durumunda bile cocuklarin oyunlarini bozmayarak hal diliyle diyor ki:

"Cocuklarin oyunlarini bozmayiniz. Onlari hayal kirikligina ugratip, kalplerinin kirilmasina sebep olmayiniz. Bu onlarin psikolojilerini bozar ve hayata karsi guclerinin azalmasina sebep olur."
.....
Peygamberimiz cocuklara nasil davranirdi?
Nuriye Celegen

Thursday, July 24, 2008

Cok sevdigim bir Kabak salatasi

Bu tarif cok eski bir tarifi benim icin. Cok sevdigim akrabam ve arkadasim Nur ile beraberken yapmistik, ondan ogrendigimden beri arada yapip arkadasimin kulaklarini cinlatirim. Eminim sizde cok begeneceksiniz, hem de cok hafif.

Minik kup kup dogradigimiz yemeklik yesil kabakarimizi azcik yagda yumusayana dek soteliyoruz, sogumaya birakiyoruz. Ayri yerde sarimsakli yogurdumuzu hazirlayip, soguyan kabaklarla karistiriyoruz, uzerine bol nane serpiyoruz, ve afiyetle yiyoruz. :)

Wednesday, July 16, 2008

Peygamberimizin (sav) Mutfagi

Peygamberimiz' in mutfagini taniyor musunuz?Maddi-manevi sahip oldugumuz butun guzellikleri vesile noktasinda kendisine borclu oldugumuz Insanligin Iftihar Tablosu'nun hayatini bilip yasamak bizim en temel gorevlerimizdendir.Sunnet olarak tabir edilen O'nun hayat-i seniyyeleri ister Nebevi ister beseri butun ayrintilariyla bilinmeli ve tatbik edilmelidir.

Sunnet; "Efendimiz'den soz, fiil ve takrir olarak sâdir olan her sey" diye târif edilir. Evet, Allah Resûlu'nun ne yiyip, ne ictigi dahi O'nun ummeti olmamizdan dolayi bizim icin onemli seyler ifade eder.

Hurmanin, Allah Resûlu'nun hayatinda onemli bir yeri vardi ve sanki temel ihtiyac maddeleri siralamasinda ilk yeri o almisti. Bir gun Hazreti Aise'ye hitâben "Yâ Aise! Bir evde hurma yoksa o evdekiler ac demektir" diye buyurmustu. Kendilerinin evinde de bazi zamanlar hurmadan baska bir sey bulunmazdi. Hazreti Aise'nin beyaniyla "Bir ay boyunca evimizde ocak tutmezdi." Kendisine "Ne yerdiniz?" diye sorulunca da "Sadece hurma ve su." derdi. Yine Hazreti Aise'den gelen baska bir rivâyette, "Hilal bir defa gorunur, bir defa daha gorunur yine ocakta bir sey pismezdi." ifadesi de vardir. Efendimiz'in kendi elleriyle diktigi, halk arasinda Medine hurmasi olarak da bilinen Acve hurmasinin da bircok faydasi vardir. Hazreti Sa'd bin Ebi Vakkas'in rivâyet ettigi bir hadiste, "Bir kimse her gun sabahlari ac karnina yedi tane Acve hurmasindan yerse, o gun icinde o kimseye ne zehir, ne sihir zarar verir." buyurulmaktadir. Baska bir hadiste Efendimiz, "Acve hurmasi, cennettendir ve zehire sifadir." diye buyurur. Cok ilginctir, Hazreti Abdullah bin Cafer'den gelen bir rivâyette Efendimiz'in taze hurma ile acur yedigi ifade edilir. Sebebini de Allah Resûlu, "Karsilikli olarak birbirlerinin hararetini alirlar." diye aciklar. Katik denilince, ekmekle beraber yenebilecek herhangi bir sey aklimiza gelir. Efendimiz'in beyaniyla "Katigin efendisi tuzdur." Baska bir hadiste, "Sirke ne iyi katik!" diye buyurarak yemekte ekmekle beraber yenecek en guzel seylerden birinin de sirke oldugu zikredilir.

Bir gun, Hazreti Cabir'in evine konuk oluyor. Hazreti Cabir, sirkeden baska ekmegin yaninda bir sey olmadigini soyleyince Efendimiz, sirkenin cok iyi bir katik oldugunu beyan buyuruyor. Hazreti Cabir, "Allah Resûlu'nden bunu duydugumdan beri sirkeyi ben de seviyorum." diyor. Ayni hadisi Hazreti Cabir'den nakleden Ebu Sufyan Hazretleri de, "Ben de bu hadisi Cabir'den duydugumdan beri sirkeyi seviyorum." diyor. Efendimiz, ayrica zeytinyagi yemegi tavsiye eder ve onun mubarek bir agactan ciktigini soylerdi.

Efendimiz, eti, "Dunya ve cennet ehlinin yemeklerinin efendisi." diye tarif ederdi. Yine O'nun beyanlari icinde, "Etin en guzeli (hayvanin) sirt etidir". Efendimiz, et yerken mubarek disleri ile kopararak yerdi. Hayvanin on butlari cok hosuna giderdi ve fitrat-i nezîhânesinden olsa gerek arka kismini yemezdi. "Kadid" denilen guneste kurutulmus et ve "serid" denilen ekmek-et karisimi sulu bir tur yemek ki bugun tirit olarak da bilinir, Efendimiz'in yedigi et yemekleri arasindaydi. Ayrica Efendimiz'in tavuk eti yedigi de bilinmektedir.

Kabagin, Allah Resûlu'nun lezzet listesinde cok ayri bir yeri vardi. Hazreti Enes, Efendimiz'in kabagi cok sevdigini soyler; oyle ki yemek geldiginde yemekteki kabaklari Efendimiz'in onune topladigini ifade eder. Baska bir hadiste de, Efendimiz'in bizzat kendisinin yemekteki kabaklari sectigi ifade edilir ve buradan da bunun bal kabagi degil de normal yemek kabagi oldugu anlasilir. Her insan kabak sevmeyebilir, fakat seklî, sûrî dahi olsa ona karsi alâka duymak gerekir. Kabagin cennette ayri bir karsiligi olabilir ve orada farkli bir sekilde sunulabilir.

Meyveler arasinda da nari severdi Efendiler Efendisi. Ibn Abbas Hazretleri'nden gelen bir hadiste Efendimiz'in, Arafat'ta kendisine ikram edilen narla iftarini yaptigi belirtilir. Baska bir hadiste, Efendimiz, "Nar yiyin, o mideyi temizler, rahatlatir." diye buyurur. Efendimiz'in yenmesini tavsiye ettigi meyvelerden biri de ayvadir. Hazreti Talha naklediyor; "Elinde ayva vardi. Bana: "Ey Talha! Sunu al! Cunku bu, kalbe rahatlik verir." diye buyurdular".

Allah Resûlu, tatli olarak bali ve helvayi sever, icecek olarak da soguk serbeti tercih ederdi.Efendimiz, bazi yiyeceklerin bazi zamanlar yenmesini kerih gormustur ki sogan, sarimsak ve pirasa bunlardandir. "Bu yiyeceklerden birisini yiyen mescidimize yaklasmasin. " diye buyurmus ve kendisine ikram edildiginde de, "Ben sizin gorusmediklerinizle gorusuyorum. " demistir. Baska bir rivâyette de, "Ben arkadasima (melege) ezâ vermek istemem." ilâvesi vardir. Bu tur yiyecekler mumkunse toplum icine cikilmayacak zamanlarda yenilmeli, agiz ve disler guzelce temizlenmelidir. Biz, sogani bircok yemekte kullaniyoruz, acaba burada kastedilen cig sogan miydi? Evet, baska hadislerde de "sogan yemeyin" ibâresinden sonra Efendimiz'in "yani cig sogan" dedigi belirtilir.

Bu yaziyi okudum ve bir kismini sizlerle de paylasmak istedim arkadaslar...

Thursday, July 10, 2008

MUBAREK UC AYLAR HOSGELDI!

Tum arkadaslarimin mubarek uc aylari kutlu olsun, insallah nice hayirlara vesile olsun. Cok bereketli, feyizli, bir doneme girdik. Insallah Ramazan'in sonuna bayrama affedilmis, manevi ikramlara erismis, ahlaken guzellesmis, daha iyi bir insan olarak ulasiriz. Zaten Rabbimiz bizi Ramazan'a o manevi havaya hazirliyor iki ay boyunca.

Peygamberimizin cogumuzun bildigi hadis-i serif'i Receb Allah'in ayi, Saban benim ayim, Ramazan'da ummetimin ayi diyor. O sebeple bu ayda cokca tovbe etmek (gunahlarimiza pisman olup bir daha yapmamaya niyet ederek, kotu huylarimizi da iyilestirmeye gayret ederek bolbol estagfirullah demek, en azindan peygamberimizin sunnetine uyup gunde 100 defa demek), af dilemek, iyi insan olmaya simdiden gayret gostermek, ve bolca oruc tutmak tavsiye ediliyor.
Tum dostlarima bu manevi hedeflere ulasmada gayretler ve basarilar diliyorum. Bizde mubarek Recep ayina yollarda girdik, cok guzel yerler gorduk, sukrettik, tefekkur etmeye calistik. Sizlerle de birkac resim paylasiyorum, eminim cok begeneceksiniz arkadaslar. Rizeli bir arkadasiniz olarak, bana karadenizi animsatti, sanki koyumuze gitmis gibi oldum.

Gittigimiz parkin ismi Glasier National Park, Montana eyaletinde, Kanada'ya 20 mil uzaklikta, en kuzeyde bir ulusal park. Ayi uyarilarindan baya tedirgin olduk, durbunle de kocaman bir boz ayiyi gorme firsatimiz oldu.