Friday, July 29, 2011

Bir zamanlar, Utahta..




Amman 'da sicak bir yaz gununde bu resimler cok serinletici geldi :) sizlerle de paylasmak istedim. Cok sukur klimali bir evimiz var, yoksa burada cok fazla klimali ev yok, Urdun'de daha yeni yayginlasan bir alet. Ve cok sukur Amman daglik ve yuksek bir yer oldugu icin bekledigimizden cok daha serin memleket cikti. Benim icin ise burada yasamanin maddi guzellikleri yaninda, en sevindigim sey, cocuklarimin aldigi dini egitim, arapca ogreniyor olmamiz ve samimi dostluklar...

Annemin pişisi, hashaslisi ve meshur pogacasi...

Hani bazi tadlar vardir, sadece anneniz yapinca guzel olur, sizde ayni tarifi yaparsiniz ama anne kokusu, anne eli degmedigi icin midir nedir, ayni tad yoktur, tuzu eksik yemek gibi icinde sanki birseyler eksiktir. Benim gibi super yemek yapan bir anneniz varsa, o zaman tabii is daha da zorlasiyor. Benim annemin farki heralde yaptigi yemeklere sevgisini fazla katmasi, gece birde yatmaya giderken kardesim makarna isteyince yolundan geri donup, makarnasini yapip, onune getirip, sonra uyuyan bir anne... Yillar once gece film izlerken canimiz taze fasulye cektiginde, annemin bu saate olur mu demeden, usenmeden, bizim icin yapip getirdigini hatirlarim... Keske bize biraz daha kiysaydin, bu kadar iyi olmasaydin anne, o zaman seni bu kadar sevmezdik, bu kadar ozlemezdik belki :) Annelik hakkinda ne yazsam bos, insan anne olmanin degerini, anlamini ancak anne olunca, hatta dogum sancilari baslar baslamaz anliyor. Demek bu yuzden anne hakki odenmezmis diyor kendi kendine... Ya da artik otuz yasina gelsenizde halen annenizin yavrusu olmak, cocugu olmak, bazen annenize annelik yapmak, bazen de sadece arkadas olmak, iki arkadas gibi muhabbet etmek... Butun bu guzel duygular icin Allah sonsuz sukrediyorum. Iyi ki varsin annecim....
Bu guzel tarifler de, annemin amerikada bizi ziyarete geldikce bizim icin yaptigi leziz mamislerden bazilari, kizim pisi resimlerini gorur gormez anne bunlarda yapar misin diye basladi. Annemin ki gibi olmaz ama yapmaya soz verdim, kilo problemi olmayanlara siddetle tavsiye ederim, firindan aldiginiz ekmek hamurunu acip, istediginiz ic harcini koyup, yagda kizartip pecete uzerine alin, sade yaptiklarinizi haslanmis yumurta ile tavsiye ederim, cocuklar icin de sopa seklinde yapinca yemesi rahat oluyor,pogaca ve hashasli tarifleri daha sonraya kalsin,

Ramazaniniz mubarek olsun, Islam alemine hayirlar getirsin, ailenize huzur mutluluk getirsin, bayrama affedilmis bir kul olarak ulasmak duasiyla, sevgilerimle...

Monday, July 18, 2011

WADI RUM...

Vadiram colu, gezimizin en guzel parcasiydi bizim icin... Ve de en macerali olani... Colun ortasinda arabasiz, cekmeyen telefonlarla, elektriksiz bedevi cadirlarinda, ve de cadirlara bakan bir kisi haric kimsenin olmadigi sahrada tek basimiza kaldigimizi soylersem sebebini sizde tahmin edersiniz... Ama tahmin ettigimizden guzel, ve cok sukur aklimiza gelenlerin basimiza gelmedigi :) yorucu ve zevkli bir gezi oldu.

Vadiram unlu ingiliz ajani Lawrencenin filmi ile unlenmis, ve hatta onun durup su ictigi bir yeri bile gezerken gosterdikleri, dunyanin unlu sahralarindan birisi... Buraya yolu dusenlerin bence mutlaka gitmesi gereken bir yer, ve hatta bir gece kalip gunesin batisini, gece issiz colde yildizlari ve gunesin dogusunu izleyip tefekkure dalmak icin tavsiye ederim. Ozellikle bedevi cadirinda aksam yemegi icinde anlastigimiz icin, akla hayale gelmeyecek tahminler yapiyorduk, yilan dolmasi gibi :) Lakin onumuze koca bir tepsi maklube gelince biran gozlerimize inanamadik desem yeridir :) Ozellikle erkek kardesimin sevinci yuzunden okunuyordu :)

Afiyetle yedik, yildizlarin altinda yatsi namazimizi kilip, soguk ve bol sekerli bedevi cayinin tadina baktik ve cadirlara uyumaya gectik, burdan sonra da hersey guzel gidecekti ki gece saat uc te sivrisineklerin saldirisina ugrayana dek. Siz gelirseniz sakin sinekkovunuzu almayi unutmak gibi bir hata yapmayin, yoksa benim gibi sabaha kadar kulaginiza yanaginiza tokat atarak, kucucuk fenerle sinek arayarak geceyi gecirebilirsiniz :) yada sicaga dayanip ortuyu butun kafaniza orterek uyuyacaksiniz, artik bas edemeyince oyle yaptim, bir yandan da yanimda yatan kizimin ustu acilmasin diye cabalayarak sabaha erdik cok sukur. hepinize sineksiz hayirli geceler! Safari arabalarindan biri, belli fiyata anlasiyorsunuz ve sizi bu arabalarla colde gezdirip, eger colde kalacaksaniz, kalacaginiz cadirlara goturuyorlar, sabahta arabaniza geri getiriyorlar.


Colde safari yaparken...


Araba kumlara saplandi, sofor hizli viteste geri gelip tekrar hizla kum yiginlarini asmaya calisirken,bizde yalinayak kum tepelerine tirmanmaya calisip, manzarayi seyredek dinlendik, en sonunda tepeden kumlardan asagi hizla kosmak da cok eglenceliydi.


Bir col manzarasi daha...


Eski insanlardan kalma yazilar... Amerikada da benzer tasvirleri gormustuk.


Iste colun ortasinda kaldigimiz cadirlar. En son develerin ustunde yaptigimiz safari de guzel bir ani olarak kaldi hatiramizda... Deveye binmek bana cok ibretli geldi, hele o kalkis ve oturus sirasindaki sarsinti bizim gibi aliskin olmayanlari korkutabilir ama sonra mubarek hayvan oyle tatli gidiyor ki :)


Vadirumdaki macerali gecemizden sonra geldik buranin tek deniz kiyisi olan akabe sehrine, hadi orayi da bir dahaki yazimiza birakalim, zira orda da ilginc manzalar ile karsilastik :) sevgilerimle.



Saturday, July 16, 2011

PETRA

Petra dunyanin yeni yedi harikasindan biri secildiginden beri baya unlenmis, turistlerin ziyaretci akinina ugrayan, Nebatilerin, bir rivayete gore suayb as'in kavminin akrabalarinin devasav kayayi oyarak yaptiklari antik bir kent. Bazi kisimlarinin altinda gizli bolmelerde kral mezarlari bulunmus. Isterseniz bir kismini at uzerinde, bir kismini da at arabalariyla gidebilecegiz kisim, dev kanyonlarin arasindan geciyor.


Biz yurumeyi tercih edince iste ayaklarimiz bu hale geldi :)

Oglum tasa topraga bayildigi icin halinden pek memnundu, rahatsiz eden sadece sicak ve gunes oldu, kizimin kucak istiyorum, ata binelim, yoruldum nidalari arasinda 40dk. lik bir yuruyusten sonra petraya vardik.




Bu kanyonlar bana Utahta gezdigimiz kanyonlari hatirlatti, burada da benzer manzaralar vardi, bu kanyonlarin arasindaki daracik yoldan ilerleyip Petraya variyorsunuz.

Ve sonunda o manzara ile karsilastik, bu koca kayayi nasil bu kadar duzgun ve simetrik oyup bu hale getirmisler insan akli almiyor.


Petra macerasinin sonunda yavrularimin hali :) Sicak hava ve kanyondaki uzun yuruyus ve su stogumuzun bitmesi, bizimkilerin hararet yapmasina sebep oldu :)


Petranin ilerisinde de bu oyma devasav kral mezarlari devam ediyor.


Petradan bir manzara daha, ve bu manzara ile bu gezimizin sonuna geldik, biz buradan buranin cok unlu colu Vadirum'a gectik, oradaki maceralarimizda bir dahaki maile :) sevgiler.

Tuesday, July 12, 2011

BERAT GECESI GELIYOR, MUBAREK OLSUN!




Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurdular ki:

"Sa'ban ayinin on besinci gecesi (beraet) gecesi oldugu zaman, gecesinde ibadete kalkin ve o gecenin gunduzu (on besinci gunu)nde oruc tutunuz. Cunku o gece gunes batinca Allahu Teala o andan fecir oluncaya kadar:

'Benden magfiret dileyen yok mu, onu magfiret edeyim.
Benden rizik isteyen yok mu, onu riziklandirayim.
Belaya ugramis (ve benden afiyet isteyen) yok mu, ona afiyet vereyim.

Fecir doguncaya (sabah namazinin vaktine) kadar soyle olan yok mu? Boyle olan yok mu?' buyurur."

Hasan-i Basri hazretleri Sa'ban ayinin yarisinda (Beraet gecesinde) evinden disariya cikmisti. Sanki yuzunde, bir kabre defnolunmus, sonra cikarilmis kimsenin yuz ifadesi vardi. Bu hal ona soruldu. O soyle cevap verdi:

"Vallahi, benim basima gelen, denizde gemisi batan kimsenin basina gelen felaketten daha buyuktur." Neden?" diye sorulunca soyle dedi:

"Ben gunahlarimin oldugunu yakinen biliyorum. Fakat sevaplarimdan korkuyorum; acaba kabul mu olunacak, yoksa kabul olunmayip red mi olunacak? bilmiyorum.


Hz. Aise validemiz (r.anha) buyurdular ki; Sa'ban-i Serif'in on besinci gecesinde Resulullah (s.a.v) benim yanimdan sessizce ayrilmisti. Resulullahin (s.a.v) baska bir haniminin yanina gittigini zannettim. Odanin icinde Resullah'i (s.a.v) ararken elim, mubarek ayagina degdi. O secdede dua ediyordu...Resulullah sabaha kadar ayakta ve oturarak ibadete devam ettiler. Ayaklari sismisti. Ben hem ayaklarini ovuyor, hem de soyle diyordum:

"Anam babam sana feda olsun, ya Resulullah! Allahu Teala senin gecmis ve gelecek gunahlarini bagislamadi mi? Allahu Teala sana soyle yapmadi mi? Oyle degil mi. oyle degil mi?" Resulullah (s.a.v),

"Ey Aise! Ben sukredici kul olmayayim mi? Ey Aise, sen bu gecede ne oldugunu bilir misin?" buyurdu.
Ben, "Bu gecede ne vardir, ya Resulullah?" dedim. Buyurdular ki:

"Bu sene icinde dogacak her cocuk, olecek olan her kisi deftere yazilir, bu gecede riziklari indirilir, amelleri ve fiilleri (ibadetleri ve isleri) Allah'a arz olunur".

Beraet gecesinin hususiyetlerinde bazilari:

Hikmetli her is bu gecede ayirt edilir.
Bu gecede ibadet etmek cok faziletlidir.
Peygamber Efendimiz )s.a.v) buyurdular ki:

"Her kim bu gece yuz rek'at namaz kilarsa, Allahu Teala ona yuz melek gonderir. Bunlardan otuzu ona cenneti mujdeler, otuzu cehennem azabindan emniyette oldugunu soyler, otuzu da dunya afetlerini ondan geri cevirir.On melek de o kimseyi seytanin tuzaklarindan muhafaza eder."

Diger bir hadis-i serif'te:

"Kim su bes geceyi ihya ederse o kimseye cennet vacib olur: (Arefeden onceki) Terviye gecesi, arefe gecesi, Kurban Bayrami gecesi, Ramazan Bayrami gecesi, Saban'in on besinci gecesi."


Bu gecede rahmet iner. Hadis-i serif'te "Sa'ban ayinin yarisinin oldugu gece Allahu Teala (nin rahmeti) dunya semasina iner..."buyuruldu.
Mu'minler magfiret olunur, gunahlari bagislanir.
Resulullah Efendimize (s.a.v) tam sefaat salahiyeti verilmistir.
Peygamber Efendimiz Sa'ban'in on ucuncu gecesinde Allahu Teala'dan ummeti icin sefaat istedi. Allahu Teala ummetinin ucte biri icin sefaat izni verdi.
On dorduncu gecesi kalan ummeti icin sefaat izni istedi.Allahu Teala ummetinin ucte ikisine sefaat izni verdi.
On besinci gecesi kalan ummeti icin sefaat izni istedi.Allahu Teala devenin sahibinden kactigi gibi Allahu Teala'dan kacan haric ummetinin tamamina sefaat etme izni verdi.
Bu gecede zemzem suyunun acik bir sekilde artmasi Allahu Teala'nin bir sunnetidir.Burada ilahi ilimlerin hakikat ehlinin kalbinde artacagina isaret vardir.
Hadis-i Serif:
"Muhakkak Allahu Teala Sa'ban ayinin yarisinin (on besinci) gecesinde dunya semasina tecelli eder ve Beni Kelb kabilesinin koyunlarinin killarindan daha cok gunahi bagislar"

Iyi is, guzel amel yapanlara daha guzeli ve daha fazlasiyla karsilik vardir. Yuzlerine ne kara bulasir, ne de asagilanirlar.Cennet ehli iste bunlardir.Orada ebedi kalacaklardir. (Yunus Suresi Ayet 26)




Sizlerle ogrendigim bu guzel bilgileri paylasiyorum ki belki birilerinin ogrenip uygulamasina vesile olurum diye :) KANDILINIZ MUBAREK OLSUN, RABBIM BU SENE ICIN DEFTERIMIZE HAYIRLAR YAZSIN DUASIYLA...


Tuesday, July 05, 2011

OLUDENIZ...

Petra'ya giderken oludenizin kenarindan gectik. Meshur Lut kavminin helak oldugu yerler. Ibretlik manzaralar bize tekrar Rabbimizin azametini hatirlatti. Lut kavmi yaptiklari rezillik yuzunden uc farkli helak ile yok edilmis, feyzun furkan mealinden okumanizi tavsiye ederim.

Bu resimde dikili duran asagida da yakin cekim resmi olan kaya parcasinin Lut as'in karisi oldugu iddia ediliyor, donup arkasina bakinda orada helak edilen karisinin taslasmis hali. Dogru oldugunu bilemem ama ben arkasina bakan, yurume pozisyonunda bir kadin sekline benzettim gercekten...

Iki hafta once beni hava alaninda sevinc komasina sokan, guzel surprizi ile hepimizi sevindiren kardesime buradan da tesekkur ediyorum, erkek kardesimi ugurladik ama kiz kardesimle arapca ogrenme meratonuna girdik, bu sebeple bu aralar yogun geciyor, Gecen hafta yaptigimiz petra gezisini bir dahaki sefere paylasmak umidiyle, herkese sevgiler.